Borusan

Genel Değerlendirme

2008 yılında Borusan birbirinden tamamen farklı iki ayrı dönemi art arda yaşayarak, yılın son dönemindeki küresel kriz ortamında, gerçekçi ve sorumlu bir yönetim anlayışıylaiş neticelerini olumlu dengede tutabilmiştir.

Hiç kuşkusuz, yılın ilk 9 aylık dönemi Borusan Grubu’nun tarihinde en yüksek performans gösterdiği dönem niteliğindedir. Yüksek ve kârlı büyümeyle birlikte stratejik yatırımlara hız verilen bu sürecin ardından şiddetli kriz ortamına girildiğinde bu olumlu birikimin gücüyle faaliyetler yönlendirilmiştir. 2008 yılı sonunda satışların % 15 artışla 3.4 milyar dolara erişimi, tüm olumsuzluklara rağmen 175 milyon dolar vergi, faiz ve amortisman öncesi kâr elde edilmesi, yatırım seviyesinin 301 milyon dolar olarak gerçekleştirilmesi önemlidir.

2008 yılı neticelerini etkileyen başlıca unsurlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Dünya çelik piyasasında tarihin en yüksek seviyelerine ulaşan çelik fiyatları yılın son 3 aylık döneminde çok kısa bir zaman aralığında 2/3 oranında değer kaybına uğramıştır.
  • Gerek iç gerekse dış piyasalarda görülen yüksek belirsizlik ve devinimli ortamda önce finansal sonra genel ekonomik piyasalarda derinleşen krizin etkisiyle, faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde son 3 aylık dönemde, beklenmedik seviyede olumsuz etkiler yaşanmıştır. Sipariş iptalleri, üretimde duruşlar, yatırım projelerinin dondurulması, iptali, kredi imkânlarının azalması ve maliyetlerinin artması söz konusu olmuştur.
  • Ülkemiz genelinde hizmet verdiğimiz otomotiv, beyaz eşya, inşaat gibi ana sektörlerde % 20 ile % 60 oranları arasında hacim daralmaları gerçekleşmiş, dağıtım kanalları ve ana üreticilerin stok seviyelerindeki birikim, bağlı sektörlerdeki talep ve buna ilişkin üretim seviyelerini daha da olumsuz şekilde etkilemiştir.
  • Makro ekonomik dengelerin oturmadığı, küresel kriz önlemlerinin bir türlü tam etki sağlayamadığı ortamda risk yaklaşımları, performans kriterleri, değer yargıları kökten sorgulanır hale gelmiştir.
  • Tüm bu dinamiklere rağmen 3.4 milyar dolarlık ciro elde edilmesi ve 2000’li yıllardaki dolar bazında ortalama % 15 büyümenin gerçekleştirilmesi olumlu bir gelişmedir.

    Grup’un satış cirosuna en büyük katkıyı yine % 62 (2007: % 54) pay ile 1.8 milyon ton çelik işleyen Çelik Grubu sağlamıştır. Yassı Çelik Grubu 1.1 milyar dolar seviyesine erişirken, Çelik Boru iş kolunda 950 milyon dolar ciro gerçekleşmiştir.

    Distribütörlük işlerinin payı ise mevsimsel etkiye bağlı olarak faaliyet hacminin en yoğun olduğu dönemde kriz ortamına girildiğinden bir önceki yıla göre azalmış ve cironun % 33’üne (2007: % 41) karşılık gelmiştir. CAT Grubu yurtiçi pazarındaki ciddi daralmaya rağmen, dış ülkelerdeki temsilcilik faaliyetleriyle faaliyet genelinde büyüme elde etmiş, cirosu 697 milyon dolara yükselmiştir. Türkiye pazarına yönelik BMW, MINI ve Land Rover temsilcilik faaliyeti ise lüks otomotiv segmentinde daha da durağanlaşan talebe bağlı olarak bir önceki yıla göre % 20 küçülmeyle 446 milyon dolar ciro yaratmıştır.

    Reel büyüme boyutunda en başarılı faaliyet alanı hiç şüphesiz ki % 44 oranında büyüme ile cirosunu 250 milyon doların üzerine çıkartan lojistik iş koludur. Grup dışına verilen lojistik hizmetleri 136 milyon dolara ulaşmıştır.

    Grup’un büyüme trendinde uluslararası satışlar ve ihracat dinamiği 2008 yılında da iç piyasanın önünde hareket etmeye devam etmiş ve yurtdışı faaliyetlerin cirosuna önemli katkı sağlayan Boru, Yassı Çelik ve özellikle CAT faaliyetlerinin etkisiyle 1 milyar dolara erişmiştir.

    İlk 9 ayda belirgin seviyede yükselen satış kârlılığı son dönemdeki negatif etkilerle % 11 (2007: % 14) oranına gerilemiştir. Çelik Grubu için ortalama kârlılık bir önceki yıla kıyasla stabil kalsa da, distribütörlükte marjlar belli bir ölçüde daralmıştır.

    Büyümeye ve süregelen yatırım projelerine rağmen, kriz döneminde ön plana çıkan verimlilik ve yapısal iyileştirmelerin de katkısının başlamasıyla faaliyet gider bazının satışlara olan ağırlığı aynen muhafaza edilmiş (% 7.6), hatta yılın son dönemindeki tedbirlerle bir sonraki faaliyet dönemi için önemli bir verimlilik etkisi yaratılmıştır.

    Yıl içinde hızlı büyümeyle artış kaydeden işletme sermayesi seviyesi, kriz dönemindeki küçülme ve likiditasyon politikasının etkisiyle % 15 oranında ciro büyümesine karşın 2007 yılı seviyesinde kalmıştır. Stok yönetiminde alınan tedbirlerin yanı sıra ticari alacak/risk yönetiminin de payı ve önemi artmıştır. Kriz döneminde yönetim etkinliğini artırmak üzere tedarik zinciri yapıları oluşturulmuş, sipariş - satın alma dengeleri, talep tahminlerinin gerçekçiliği gibi boyutlara ilişkin süreçler ayrıca güçlendirilmiştir. 2009 yılına girerken stoklara ilişkin değer düşüklüğü karşılıkları ise tam anlamıyla ayrılarak, pazar koşullarında birebir çalışılacak dengelere ulaşılmıştır. Diğer yandan, risk yönetimi sistemleri desteklenirken, alacak sigortası gibi uygulamaların krizin hemen öncesinde işlerlik kazanması katkı sağlamıştır.

    Yıl sonunda ağırlıklı olarak çelik sektörü şirketleri için ayrılan stok değer düşüklüğü karşılığı (67 milyon $) kârlılıktaki azalmada en önemli unsurdur.

    Tüm bu dalgalanmaların içinde yatırım stratejisi ve odağında herhangi bir kayıp olmadan faaliyetler yürütülmüştür.

    Grup’un 2000’li yıllardaki toplam yatırım seviyesi 1 milyar dolara ulaşırken, 2008 yılında gerçekleşen 301 milyon dolarlık yatırım tarihte bir yılda yapılan en yüksek yatırım seviyesi olmuştur. Ağırlık stratejik öneme haiz enerji yatırımları, liman ve galvanizli sac üretim kapasitesinin artmasına ilişkindir. Kriz sürecine girildiğinde, mevcut işlerin yatırım ihtiyaçları, erteleme, iptal ya da önemli çapta revizyon yapılarak irdelenmiştir. Aynı odaklı ve stratejik yaklaşım 2009 yılında da sürdürülmektedir.

    Yassı Çelik yatırımlarına 84 milyon dolar, liman yatırımı olarak 53 milyon dolar, enerji alanındaysa 93 milyon dolarlık yatırım gerçekleşmiştir.

    Bu gelişmeler neticesinde Grup’un aktif seviyesi 2.3 milyar doları aşarken, net borçlanma düzeyi de doğal olarak yükselmiştir. Tüm yatırımlar optimal özkaynak dengesi ve uzun vadeli yatırım finansmanı garanti edilerek gerçekleştirilmiştir.

    Sonuç olarak, işletme sermayesi ve borçlar önemli seviyede azaltılarak, her türlü olumsuz etkiye rağmen kârlılık korunarak ve son derece net kriz yönetim planlarıyla 2009 yılına geçiş sağlanmıştır.